Archive

Archive for the ‘SUNİ SOLUNUM’ Category

SUNİ SOLUNUM NASIL YAPILIR

Suni solunum, gerektiği zamanda, doğru uygulandığı zaman, hayat kurtaran bir uygulamadır.üst solunum yolu (ağız, burun, boğaz ) ve alt solunum yolundan ( larenks, trakea, bronşlar, akciğerler ) oluşmaktadır. Diyafragma, göğüs kafesi kasları ve yardımcı solunum kasları, solunumun düzenli olmasını sağlarlar. Bu uygulama, ile insanlar, yeniden hayata döndürülebilir. Ama, dikkat edilmesi gereken konu, sonu solunum ve kalp masajının, kalp solunum durduğu zaman yapılması gerektiğidir. Öncelikle suni solunumun ne olduğunu açıklamakla başlayalım.
Suni Solunum ve Kalp Masajı Kendi kendine solunumun olmadığı durumlarda, akciğerlerin havalandırılmasını sağlamak ve durmuş olan kalbi yeniden çalıştırmak için yapılan işlemler. Boğulma, asılma, elektrik çarpması, karbon monoksit zehirlenmesi gibi hallerde ve genel olarak zahiri ölüm halindeki insanlarda, özellikle nefes alamayan bebeklerde, mümkün olduğu kadar çabuk tatbik edilmelidir. Bütün vakalarda önce üst solunum yollarını tıkayan engeller ortadan kaldırılmalıdır. Boğulma halinde ağızdaki suyu ve salgıları boşaltmak; asılma halinde ipi kesmek; elektrik çarpmasında akımı kesmek; gazla boğulma hallerinde hastayı temiz havaya çıkarmak gereklidir.
Bu tedbirler alındıktan hemen sonra, normal solunum geri gelinceye veya bir cihazla, sun’i solunuma başlayıncaya kadar ağızdan ağıza, ağızdan buruna veya elle sun’i solunum yaptırma manevralarından biri uygulanır. Sun’i solunumun zamanında başlatılması çok önemlidir. Çünkü beyin hücreleri oksijensizliğe 4-5 dakikadan fazla tahammül edemezler.
Ağızdan ağıza solunum metodu: Hasta sırt üstü dümdüz yatırılır. Baş iyice arkaya doğru gerdirilir ve bir elle iyice arkaya doğru bastırılır, burun tıkanır. Sonra ağız açılır, ağız boşluğu temizlendikten sonra, alt çene öne doğru çekilir, dil bir bezle altçene dişlerinin üstüne doğru bastırılıp hareketsiz tutulur. Dudaklar hastanın ağzına yapıştırılır. Dakikada 12-16 defa olacak şekilde üflenir. Bu üflemelerde hastanın göğsü genişlemelidir. Çocuklarda üfleme ritmi daha fazla olmalıdır. Kurtarıcı ağzını ayırıp çeker, hastanın göğüs kafesi küçülür ve böylece hasta kendiliğinden nefes vermiş olur.
Ağızdan ağıza solunum baş enseye doğru gerdirilmek şartıyla (yolda kaza geçiren veya yıkıntı altında kalan kimseler vs.) oturma durumunda da uygulanabilir.
Ağızdan buruna solunum metodu: Yukarıdakine benzer bir usuldür. Üfleme, ağız kapatılarak burun yoluyla yapılır.
Küçük çocuklarda aynı anda hem ağızdan hem de burundan üflenebilir.
Bu usuller herkes tarafından her yerde ve her durumda uygulanabilir. Kurtarıcı çok çabuk yorulacağından nöbetleşe kurtarıcı değiştirmek gerekir.
Elle yapılan manevralar: Hastanın göğüs kafesini, nefes alma ve verme hareketlerine benzer ritmik hareketlerle bastırmak ve genişletmek esasına dayanır. Göğüs kafesi esnek olduğundan üzerine basılınca nefes zorla dışarı çıkar, baskı kalkınca göğüs genişler, eski haline gelir ve tekrar nefes alınır. Bu sırada kollara yaptırılan hareketlerle nefes alma kolaylaştırılabilir.
Schaefer metodu: Yüzü koyun yatan hastaya uygulanır. Kurtarıcı bel hizasında ata biner gibi hastanın üzerine çıkar, el ayalarıyla göğüs kafesi üzerine bütün ağırlığıyla basar ve nefes vermeyi sağlar, baskı kalkınca göğüs kafesinin esnekliği sayesinde, nefes alma meydana gelir. Bu metodda ağzın boşalması kolaylaşır. Ancak solunum yetersiz kalabilir.
Nielson-Hederer metodu: En üstün tekniktir. Ancak iki kurtarıcı gerekir. Hasta yüzükoyun yatırılır, kollar bükülür, baş eller üzerine yerleştirilir. Kurtarıcılardan biri Schaefer metodunda olduğu gibi, nefes vermeyi sağlarken ikinci göğsü yerden hafifçe kaldıracak şekilde dirsekleri bükerek nefes almayı sağlar. Eğer kurtarıcı tekse hastanın başucuna oturur ve iki zamanlı hareketi şöyle ayarlar: Nefes alma yukarıdaki gibidir, nefes verme ise dirsekler yere bırakıldıktan sonra, kürek kemiklerine bastırılarak sağlanır. Bu usul oldukça yorucudur. Suni solunumu 15-20 dakika hatta bir saat veya daha fazla uzatmak gerekebilir. Çünkü kendi kendine solunum başlayıp tekrar durabilir.
Elle çalışır respiratörlerle sun’i solunum: Bir maskesi, bir konnektörü, bir kapağı ve bir balonu vardır. Bu şekilde olanlara Ambu respiratörü denir. Maske hastaya uygulandıktan sonra, balonun ritmik olarak sıkılması ile balondaki hava hastanın akciğerlerine geçer. Ambu’ya oksijen de katılabilir.
KALP MASAJI
Hayat busesiyle havalandırma sağlandık­tan sonra, aşağıda gösterilen teknikle masaja başlayın (bir hayat öpücüğünden sonra, beş masaj).
• Önce masaj yapacağınız yer olan göğüs kemiğinin yerini saptayın: Gerçekten de yer doğru saptanmazsa, ciddi zedelen­meler olabilir (kaburga kemiklerinin kırıl­ması, vb.).
• Hastayı sırt üstü, sert bir zemine yatı­rın. Kolları vücuduna yapıştırın.Kotların­dan birinin yanına diz çökün.
Bir elin parmakları göğüs kemiğinin bir kenarına, diğer elin parmakları da alt kenarına konur. Başparmağınızın yardı­mıyla göğüs kemiği boyunca üçte birlik oranda bölgeyi saptayın (insanoğlunda genelde meme uçları hizasındadır).
Ellerinizden birinin içini göğüs kemi­ğinin üzerine dikey koyun. Diğer el, des­tek olarak ilkinin üzerine dayanır.
Basınç, kollar gerili olarak, dikleme­sine ve bir hamlede yapılmalıdır. Yine ay­nı şekilde, birden kaldırılmalıdır. Basınç, göğüs kemiğini 3-5 cm. çökertecek güç­te olmalıdır.
• Dikkati Önemli, fakat uyulması güç iki nokta vardır: Basınç kesinlikle dikey ola­rak yapılmalı, sarfedilen güç de, ne çok, ne zayıf olmalıdır.
Bir kurtarıcı daha olursa, bilek ya da uyluk kemiğinden nabız ölçülerek, masa­jın “etkenliği” denetlenebilir.