Archive

Archive for the ‘şişmanlık’ Category

Zayıflamanın ödülü..

Normal değerlerin üzerinde kilolu olmak özellikle de kadınların yaşadığı önemli sorunlardan biri. Güzel görünmek kadar sağlıklı ve zinde görünmeyi de olumsuz etkileyen kilo, aynı zamanda psikolojik olarak da kişiyi etkiler.

Normal değerlerin üzerinde kilolu olmak özellikle de kadınların yaşadığı önemli sorunlardan biri. Güzel görünmek kadar sağlıklı ve zinde görünmeyi de olumsuz etkileyen kilo, aynı zamanda psikolojik olarak da kişiyi etkiler.

Rejim yapmak, yemek alışkanlığını değiştirmek, çok tercih edilen ancak zararlı olan yiyeceklerden uzak kalmak kilo sorunu yaşayan birçok kişi için gösterilmesi zor iradelerdir.

Hatta çoğu zaman kilolu kişiler ameliyat olmayı bile bu iradeyi göstermeye tercih eder. Bu talebe karşılık olarak yapılan cerrahi girişimler de başarılı şekilde uygulanmaktadır.

Aşırı kilodan kurtulmak için yapılan gastrik “bypass” ameliyatlarının yanı sıra, mide bandı ve mide balonu olarak isimlendirilen yöntemler günümüzde en fazla kullanılan ve başarılı olan cerrahi yöntemlerdir.
Bu yöntemlerle ilk önce fazla kilolardan kurtulmak ve sağlıklı bir vucuda sahip olmak gerekir. Ancak bunlardan sonra vücudun bozulan görünümü plastik ve estetik cerrahi yöntemlerle düzeltilir.

Zayıflama Sonrası Değişiklikler

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Çetinkale obezite tedavisi sonrası yapılan estetik ameliyatların hastalar açısından yüz güldürücü olduğunu belirtiyor.
Prof. Çetinkale, zayıflama sonrası vücutta oluşan değişimleri anlattı:

“Kilo verilip zayıfladıktan sonra esneme kabiliyetini kaybetmiş dokular ve deri tekrar eski normal görünümüne geri dönemez. Kemik yapıdaki değişiklikler daha kalıcıdır. Genç ve aşırı kilolu olmayan hastalarda bu geri dönüş kısmen gerçekleşebilir. Ancak çoğu hastada deri ve diğer dokular kendini toparlayamaz ve sarkmalar ve cepler oluşur.

Bu durum pek çok hastada psikolojik stres yaratır.Hangi yolla olursa olsun kilo kaybı hedefine ulaşıldığında arzu edilen ve istenilen zinde ve sağlıklı vücut görünümüne sahip olunamaz. Özellikle cilt gevşemiş ve sarkmış olabilir ve bir çok hastada vücut hatları düzensiz ve uyumsuz görünür.

Erkek ya da kadın her iki cinsiyettede göğüsler aşırı sarkmış ve deforme görünümde bazen kağıt gibi incelmiş ve yassılaşmış görünürler. Karın ön bölgesi göbek altında aşırı sarkma, yanlara doğru gidildikçe keseler şeklinde deri ve deri altı yağ dokusu fazlalıkları göze çarpar. Bu durum bel ve sırt bölgesinde de devam eder. Koltuk altı ve bacak iç yanlarda sarkmalar olur.”

Şişman hastalarda kilo verme ile birlikte ortaya çıkan deformiteler:

· Yüz hatları ve çizgileri belirginleşir ve olduğundan daha zayıf, üzgün ve yaşlı bir ifade ortaya çıkabilir

· Boyun ve alt çenede sarkıklık olur ve platisma bandları görünür hale gelir

· Üst kollarda ve koltuk altında yarasa kanadına benzer bir sarkma gelişebilir

· Göğüslerde bir çok değişik şekil gelişebilir: Göğüslerde yassılaşmalar, meme uçları aşağıya doğru yer değiştirmesi, memelerde sarkma, vücud ölçülerine göre memeler büyük veya küçük kalabilir, asimetrik meme gelişebilir, karın bölgesinde göbek altı ve üstü bölgelerinde, ilaveten yanlara doğru ve sırtta belin alt kısmına doğru genişleyerek önlük benzeri sarkmalar gelişebilir

· Kasık bölgesinde ve üstbacak iç yan ve diz iç yan kısmında aşırı hacim artışları ve sarkmalar kalabilir.

· Basen bölgesi ve kalçalarda aşırı sarkma ve cepler oluşur

· Genital organlarda ve pubis bölgesinde sarkma gelişebilir

Estetik Ameliyatlarla Zayıflama Mümkün mü?

Prof. Oğuz Çetinkale, aşırı kilolardan herhangi bir zayıflama metodu kullanılmadan sadece plastik ve estetik cerahi ile kurtulmanın mümkün olmadığının altını çiziyor:

“Yukarıda sıralanan yöntemlerle kilo vermeden sadece plastik cerrahi girişimlerle zayıflanamaz. Plastik ve estetik cerrahi yöntemlerle, ancak belli vucut bölgelerinde şekil düzeltilir ve az da olsa çıkarılan doku parçalarının ağırlığı kadar kilo eksilmesi olur. Fazla yağlardan kurtulmak için tercih edilen ve en sık başvurulan vakumla yağ alma ‘liposuction’ yöntemi de bir zayıflama girişimi değildir.

Bu yöntemle, sadece fazla yağ birikimi olan bölgelerden bu birikimlerin alınarak bölgenin fazla çıkıntılı olan görünümünün düzeltilmesi amaçlanır. Alınan yağlı dokular hacim olarak 6-8 litreye kadar çıkarılsa da bunun ağırlığı 4-5 kg’dan daha fazla değildir. 100 kg’ın üzerindeki bir hastada 5 kg’lık azalma çok önemli değildir, ancak bu ağırlığın sadece belli bölgelerden alınmış olması o bölgede önemli görüntüsel düzelme yapabilir.

İdeal olanı ilk önce diğer yöntemlerle aşırı kilolardan kurtulmak daha sonra belli bölgelerde biriken ve kendiliğinden düzelmeyen yağlı doku ve deri fazlalıklarının düzeltilmesidir.”

Zayıflama Sonrası Estetik Adımlar

Prof. Oğuz Çetinkale, kilo kaybından sonra vücut şekillendirme işlemlerine karar vermeden önce kilonun dengelendiğinden ve sonlandığından, vücut ağırlığının normal değerler içine girdiğinden emin olunması gerektiğini vurguluyor:

“Eğer plastik cerrahi ameliyatlarından sonra kilo vermeye devam edilirse yeniden sarkmalar oluşacaktır. Plastik cerrahi ameliyatlarından sonra, verilen kilolar tekrar geri alınırsa, yapısı bozulmuş cilt altı destek dokusu ve incelmiş deri tekrar gerilmeye başlar. Deri çatlaklarına ilaveten ameliyat izleride gerilerek genişler ve görünür gerilme izleri ve geniş nedbeler ortaya çıkar. Bu nedenlerle kilo dengesinin kurulması, sabitlemesi ve idamesi yapılacak plastik cerrahi ameliyatlar için son derece önemlidir.”

Genel olarak, vücut şekillendirme için iyi adaylar şunlardır:

· Kilo kaybı işlemi tamamlanmış olan herhangi bir yaştaki yetişkinler

· İyileşmeyi azaltabilen veya ameliyat riskini arttırabilecek tıbbi rahatsızlıkları düzeltilmiş ve şişman iken taşıdığı hastalıkları kontrol altında olan sağlıklı bireyler

· Sigara içmeyenler

· Bu ameliyattan etkin bir görünüm ve vücut şekillendirmenin sağlayabileceği sonuçlardan olumlu beklentileri olan bireyler

· Kendini daha sağlıklı bir yaşam tarzı sürmeye adamış olan bireyler

· Böyle bir ameliyatın riskini bilerek kendini buna göre hazırlayan bireyler

Kilo kaybından sonra deforme olmuş vucut bölgelerinin estetik girişimlerle yeniden şekillendirilmesi artık yaygın olarak gerçekleştirilen ameliyatlardır. Bu ameliyatlar kozmetik bir girişim değildir. Hayatın sağlıklı devamını temin eden ve yaşamı uzatan girişimlerdir

Prof. Çetinkale, genel olarak, aşırı bir kilo kaybını izleyen ve plastik cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilen vücut şekillendirme girişimlerinin, vücudun pek çok alanında kalan aşırı yağlı doku ve deriyi azalttığını belirtiyor.

Vücudunda aşırı eksilme ile normale dönüş yaşayan bazı hastaların yüzlerinden de aşırı kilo vererek yüz ifadelerinin değiştiğini ifade eden Prof. Çetinkale,bu şekilde hastalar olduğundan daha yaşlı ve üzgün ifadeli göründüğünü, bu durumda da hastalara ilaveten yüz gençleştirme ve estetik düzeltici işlemler yapıldığını dile getiriyor:

“Bu girişimler şişman hastaların hayatının belli bir dönemini ayırdığı zayıflama mücadelesinin en önemli aşamasıdır. Zayıflama mücadelesinin adeta bir ödülü gibi kabul edilebilecek bu estetik ameliyatlar, vücudun görüntüsünün iyileştirilmesinde ve hastanın kendisine olan güvenin artmasında önemli rol oynar.”

Vücut Şekillendirme Ameliyatları

Büyük bir kilo kaybını takiben vücut şekillendirme amacıyla önerilebilecek olan estetik ve rekonstrüktif cerrahi girişimler şunları içermektedir;

· Abdominoplasti: Karın germe. Karnın üzerinden sarkan aşırı deri önlüğünün düzeltilmesi

· Mamoplasti: Göğüs dikleştirilmesi, yassılaşmış göğüslerin düzeltilmesi, küçük göğüslere hacim kazandırılması

· Jinekomasti: Erkeklerdeki meme büyümesinin küçültülmesi

· Üst kol lifting: Üst kolların iç kısımlarının sarkıklığının düzeltilmesi

· Üst bacak lifting: Kalçanın iç, dış ve orta bacak kısmının sarkıklığının düzeltilmesi

· Alt beden lifting: Karnın, kaba etlerin, kasığın ve kalçaların dış kısımlarının kaldırılması fazlalıkların alınması.

· Liposuction: Vakumlu yağ alma tekniği tek başına kullanılabildiği gibi diğer ameliyatlarlada kombine edilir. Şişmanlık sonrası hastalarda daha dikkatli kullanımı gerekir.

· Yüz gençleştirme: Yüzün orta kısmının, alt çenenin ve boynun sarkmasının germe yöntemiyle azaltılması, yüzdeki çökük alanların doldurulması.

· Genital lifting: Sarkan genital organların normal yerlerine iadesi cinsel yaşamın ve üreme fonksiyonun devamı için gereklidir.

Obezite (şişmanlık)


Obezite (şişmanlık), çocuklarda ve gençlerde başlayarak erişkin hayatta da devam etmektedir. Obez erişkinlerin üçte birinin çocukluk çağından itibaren kilolu oldukları bilinmektedir. Obezite yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kanda yağ yüksekliği (hiperlipidemi), koroner kalp hastalığı, safra kesesi hastalıkları gibi sağlık açısından riskler taşımaktadır. Erişkin ve gençlerde şişmanlık tedavisinde yüz güldürücü cevap almak güçtür. Şişmanlığın tedavisi çok yönlü ve güçtür. Bu nedenlerle şişmanlığı önleme çalışmaları çocukluk çağından başlamalıdır. Obezitede risk faktörleri fiziksel aktivitede azlığı, hatalı beslenme alışkanlıkları, kadın cinsiyet, alkol kullanımı, çok çocuk yapmadır.

Türkiye’de genel obezite sıklığı yaklaşık % 29 iken 50-59 yaşlarında % 45’e yükselmektedir. Ankara’da yapılan bir çalışmada 10-17 yaş grubunda obezite sıklığı erkeklerde % 2,6, kızlarda % 6.7’dir. Şişmanlık sosyoekonomik düzeyi yüksek okullarda daha fazla görülmüştür.

Categories: obezite, şişmanlık

Ne olacak bu şişmanların fazla kiloları

Şişmanlarda bu fazlalıklar olduğu sürece onlara göz diken birileri de mutlaka çıkacaktır. Peki ne yapmalı, ne etmeli?

Obezite, yani şişmanlık tüm dünyada bulaşıcı bir hastalık gibi hızla yayılıyor. Üstelik bu ‘salgın’ sadece gelişmiş zengin ülkeleri değil, az gelişmiş olanları da ilgilendiriyor. Çevremize şöyle bir bakarsak bizde de obez insanların sayısının her geçen gün arttığını rahatlıkla görebiliriz. Asıl ürkütücü olan ise, obezitenin erişkinler dışında küçük çocuk ve gençleri de pençesine almış olması.

Şişmanlarda bu fazlalıklar olduğu sürece onlara göz diken birileri de mutlaka çıkacaktır. Nitekim çıkıyor da. Obezite tedavisinin günümüzde doktorları, klinikleri, diyetisyenleri, zayıflama ilaçları, şok diyetleri, diyet yiyecek ve içecekleri, aletleri, edevatı… ile milyar dolarlık dev bir sektör olmasına hiç şaşırmamalı. Çünkü, dünyada hem çok fazla kilosu ve çok fazla parası olan milyonlarca insan var, hem de bu fazlalıklara göz dikmiş çok fazla akılları olan insanlar.

Keşke hiç şişmanlamasak

Zayıflamak pek öyle kolay bir iş değil. Çünkü, bir kere hem yerleşmiş yağ dokusunu kaybetmek çok zordur ve hem de kısa zamanda bin bir emekle, zahmetle verilen kilolar genellikle daha kısa zamanda üstelik de fazlasıyla geri alınır.

En iyi diyet, bir doktor ve diyetisyen tarafından kişiye özel olarak hazırlanan diyettir. Kilo vermekte hiç aceleci olunmamalıdır. İdeal bir diyette, vücudun ihtiyacı olan her tür besin olmalı, ancak miktarı ve kalorisi düşük tutulmalıdır. Esas önemli olan verilen kiloların bir daha geri alınmamasıdır. İnsanı aç ve hálsiz bırakan rejimlere itibar edilmemelidir.

Terazilerle dost olmalı.

Kimse zorla zayıflatılamaz. Önce şişmanları, şişman olduklarına, bunun bir hastalık olduğuna ve zayıflamaları gerektiğine inandırmak gerekir. Zira, pek çok obez terazilerden hiç hoşlanmaz, fazla kilolu olduğunu da genellikle kabul etmez.

Yediğimi çocuk yemez

Şişmanların en büyük bahanelerinden biri de ‘Su içsem yarıyor’dur. Hiç de fazla yemedikleri halde kilo almaktan veya verememekten yakınanlar bütün yedikleri ve içtiklerini kaydederlerse, kabahatin suda olmadığını kolayca anlarlar. Bunlar, ‘abur-cuburları’ yiyecek ve içecekten saymayanlardır.

Pazartesi diyetlerinden vazgeçmeli

Birçok insan her pazartesi veya her ayın başında sabah erkenden diyete başlar, ancak daha o akşam veya en geç ertesi gün de vazgeçer. Çünkü, insanlar çok kısa zamanda, yediklerinden fazla kısmadan ‘kolayca’ zayıflamayı ister. Hatta, mümkün olsa da bir düğmeye basılıp fazla kilolar birden kaybolsa çok iyi olacaktır.

Sihirli bir diyet yok

Bir kere şuna emin olun ki, öyle birkaç haftada bilmem kaç kilo verdiren ‘şok diyetler’ yararsız olduğu gibi, sağlık için de çok risklidir. Belki bunlarla kısa sürede kilo verilebilir, ama diyet bırakılınca eski kilolar hemencecik fazlasıyla geri alınır. Bu tür diyetlerde kaybedilen yağ değil, kas dokusudur.

Aç kalarak ve kendi başına yapılan diyetlerle de zayıflamak genellikle imkánsızdır. Çektiğiniz eziyet yanınıza kár kalır.

Pahalı diyet ürünlere kanmayın

Diyet veya ‘light’ adı altında satılan çikolatalar, reçeller, kekler, bisküviler… gerçekten çok pahalıdır. Bunların yerine kalorisi düşük olan alternatifler bulmak her zaman mümkündür. Bu pahalı ürünlerin tek faydası, cebinizde yiyeceğe verecek para bırakmama yoluyla kilo vermenize katkıda bulunmasıdır. Diyetisyenlerin vizitelerinin de çok yüksek olmasının bir nedeni de budur zaten.

Parası olan da aç, olmayan da

Bu dünya bir tuhaf. Gençken parası olmadığından… bulamadığından yiyemeyen insanlar, paraları pulları olduğunda ise, bu sefer de kilo almamak ya da fazla kilolarını verebilmek için aç bilaç gezmek zorunda kalıyorlar.

Neticede, parası olan da aç geziyor, cebi delik olan da.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta