Archive

Archive for the ‘korunma yolları’ Category

Gribe Karsi Kalici Korunma Yolu

Doç. Dr. Wayne A. Marasco, gribe karşı korunma yollarını açıkladı.

Yeni bilimsel keşif, bir gün griple mücadelede aşının yanında her yıl değişmesi gerekmeyecek tedaviye umut ışığı yakıyor.

Sadece kuş gribini değil, influenza virüslerinin yaklaşık yarısından fazlasını etkisiz hale getiren yeni antikorlar keşfettiklerini söyleyen Harvard Medikal Okulu’ndan Doç. Dr. Wayne A. Marasco, “Mevsimsel influenza virüsleri bizi kışın etkiliyor. Antikorlar influenza virüslerinin yeni bir kısmını tanıyor ve yeni bir mekanizmayla virüs etkisiz hale getiriyor. Bu nedenle bu gerçekten yeni bir hedef, mekanizma ve insan antikorları” diye konuştu.

Nature Structural and Molecular Biology dergisinde yayınlanan çalışmada, antikorların ilaç gibi kullanılabileceğini belirten Marasco, antikorlardan elde edilen ilaçlar kolon, göğüs ve lenfoma kanseri gibi hastalıkların tedavisinde yaygın yer kaplayacağını açıkladı. Yeni keşfedilen antikorlardan elde edilen ilaçlar diğer tedavilerin kombinasyonuyla kuş gribi ve mevsimsel influenzayı tamamen tedavi edebilir ya da önleyebilir ve bunun yanında uzun süreli grip aşısı geliştirmesi için yapılan çalışmalara yol gösterebilir.

Marasco, bu grip antikorlarının tamamen insan antikor ilaçlarının içinde geliştirilebildiğini belirterek, bunların kliniklerde kullanılabileceğini söyledi. Marosco bu antikorların grip aşısının yerini alamayacağını belirterek, “Fakat bunlar bize aşı geliştirmek için yeni bir yaklaşım verdi. Eğer virüsün içindeki bölgeyi hedefleyen aşı geliştirilirse bu uzun süreli koruma sağlayabilir” dedi.

Categories: grip, korunma yolları

Yüz felcine dikkat

Edirne Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Hatice Gül, kış aylarında yüz felci riskine karşı uyarılarda bulundu.

Edirne Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Hatice Gül, gözyaşı ve tükürük salgısının azalması, tat duyusunun bozulması, gürültüye duyarlılık artışı gibi bulguların yüz siniri felcinin belirtisi olduğunu söyledi.

Uzm. Dr. Gül, soğuk havalarda karşılaşılan sağlık sorunları arasında yüz felcinin de bulunduğunu bildirdi.

Yüz sinirinin çalışmamasının en belirgin bulgusunun yüzün bir yanındaki hareketlerin azalması veya kaybolması olduğunu ifade eden Uzm. Gül, ”Gözyaşı ve tükürük salgısının azalması, tat duyusunun bozulması, gürültüye duyarlılık artışı gibi bulgular yüz siniri felcinin belirtisidir. Yüz felci, yüzün kaslarını uyaran sinirlerde ortaya çıkmakta. Bu durumda ağızda ve yüzün değişik yerlerinde kaymalar meydana gelmekte” dedi.

Toplumda en sık görülen yüz felci sebebi olan ve ”Bell paralizisi” adı verilen bu durum, yüz sinirinin iç kulak çevresindeki bir bölümünde iltihap ve ödem oluşmasıyla gelişmekte olduğunu bildiren Uzm. Dr. Gül, şunları kaydetti:

”Yüz çok fazla soğuğa maruz kalan bir bölgedir. Soğuk ve rüzgar da yüzdeki virüsleri tetikler ve yüzdeki sinir uçlarında ödem oluşturabilir.

Yüz felci tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu nedenle yüz felci bulguları olan hastalar hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar. Bu hastaların büyük çoğunluğu tedaviyle iyileşmektedir.”

YÜZ FELCİNDEN KORUNMA YOLLARI

Vücut direncini düşüren rahatsızlıklar, şeker hastalığı ve yüksek tansiyonun yüz felcinin tedavi süresini uzatmakta olduğu gibi hastalığa kaynak oluşturduğunu anlatan Dr. Gül, bu tip hastalıkları olanların özellikle beslenmelerine dikkat ederek, tedavilerini aksatmamaları gerektiğini bildirdi.

Uzm. Dr. Gül, korunma yöntemlerini şöyle sıraladı:

”Soğuk ve rüzgarlı havalarda yüzü mutlaka sert hava akımından korunmak gereklidir. Kar maskesi, atkı takarak yüzün rüzgarla temas önlenmelidir. Cereyan yapacak şekilde pencereler açık bırakılmamalıdır. Soğuk hava, soğuk günlerde dışarı çıkılırken mutlaka yüz ve başı soğuktan koruyacak şekilde şapka, şal ve atkı kullanılmalıdır. Banyo sonrası saçlar tam kurutulmadan dışarı çıkılmamalı, rüzgara karşı durulmamalıdır.

Çok soğuk havalarda, özellikle erkekler tıraş olduktan sonra en az 10 dakika bulundukları ortamdan çıkmamalıdırlar. Tıraş, sıcak ya da soğuk suyla değil, ılık suyla olunmalıdır. Ayrıca havalar çok soğuk olmasa da rüzgara maruz kalmamak için otomobil kullananların da camlarını açmaması önemlidir.”

SAKIZ ÇİĞNEMENİN ÖNEMİ

Yüz felci olan hastaların, sağlık kuruluşuna gitmelerinin yanı sıra hekimlerce verilen tedavi ve önerilere uymaları gerektiğini hatırlatan Uzm. Dr. Gül, ”Tedavide yüz egzersizleri de çok önemlidir. Yüz felci hastaları, yüz kaslarına masaj yapmalı, sıcak uygulamalı ve bu kasların hareket etmesini sağlamak için sakız çiğnemeli. Özellikle uzun süren yüz felçlerinde yüz kasları hareketsizlikten güçsüzleşirler ve daha sonra yüz siniri çalışsa bile yüzde asimetri ve güç kaybı olabilir. Hastanın kendi kendine uygulayabileceği masaj ve sakız çiğneme dışında fizik tedavi uygulanması da hekimin gerekli gördüğü durumlarda önerilebilir” dedi.

Kurbanlık Pazarında Tokalaşmayın !

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala hayvan pazarlarında hareketliliğin arttığı bu dönemde, kurbanlık pazarlıklarının domuz gribi riskine karşı tokalaşmadan yapılması gerektiği konusunda uyarılıyor.
Bursa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Sinan Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı’na birkaç gün kaldığını ve hayvan pazarlarındaki hareketliliğin bu dönemde en üst seviyeye çıktığını söyledi.

Pazarlarda temizliğin istenilen düzeyde sağlanamadığını ifade eden Sağlam, bu nedenle domuz gribi hastalığının yayılma riskinin oldukça yüksek olduğunu anlattı.

Satıcıların ve vatandaşların bu salgın hastalığa karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Sağlam, şöyle konuştu:

”Domuz gribi hızla yayılıyor. Bu hastalığa yol açan virüsün temizlenmeyen yerlerde yayılması daha hızlı oluyor. Hayvan pazarları bu açıdan potansiyel risk durumunda. Satıcı ve alıcıların dikkat etmesi gereken en önemli konu tokalaşmamalarıdır. Bizim kültürümüzde, kurbanlık alırken sadece alıcı ve satıcı değil çevresindeki birkaç kişi daha el ele veriyor ve pazarlık yapılıyor. Bu durumda bir kişinin elindeki virüs aynı anda birkaç kişiye geçebiliyor. Hemen el yıkanamayacağı için virüs hızla yayılabiliyor. Bu yüzden pazarlıkların tokalaşmadan, el ele vermeden yapılmasını öneriyoruz. Sağlık Bakanlığı bile tokalaşma ve sarılmanın kış aylarında yapılmamasını istedi.”

-”PAZAR GİRİŞ VE ÇIKIŞLARINA TEMİZLİK MALZEMELERİ KONULMALI”-

Sağlam, pazarlarda para alışverişinin de fazla olacağını belirterek, ”Paraların elden ele geçmesi de riskli. Paralar da virüs taşıdığı için alışverişten sonra eller mutlaka yıkanmalı” dedi.

Satıcıların da kendi alanları içinde sürekli ellerini yıkayabilecekleri bir düzenek kurmalarının önem taşıdığını anlatan Sağlam, şunları kaydetti:

”Aslında en kritik halka satıcılar. Birçok kişiyle tokalaşıyorlar, para alıp veriyorlar. Bu yüzden ellerini düzenli olarak yıkamaları gerekiyor. Ayrıca yerel idarelerin pazarlarda tedbir almaları büyük önem taşıyor. Giriş ve çıkışlarda, herkesin ulaşabileceği noktalarda temizlik malzemelerinin vatandaşların kullanımına sunulması gerekiyor.”

Kaynak:
AA

Karamsarlıktan Kurtulma Yolları Nelerdir ?

İnsanoğlunun ruhen çöktüğü kendini kötü hissettiği zamanlar çok olur. Mutlu olmanın yolunu arar durmadan. Yemek yemek sadece vücudu değil ruhu da besliyor ve mutlu olmanın yolu bazen yemekten geçiyor.
Karamsar mısınız, bir şeylerin yolunda gitmediğini mi düşünüyorsunuz; açıkçası mutsuz musunuz? O zaman gelin böyle! Yiyecekler, insanların yaşamını devam ettirmesi için yaratılmış nimetlerdir.

Ancak yiyecekler, sadece vücudumuzu değil, ruhumuzu da besler. Yaşadığınız hayal kırıklığı, kaygı, bunalım, aşırı öfke, çekingenlik gibi durumlarda iştahınız da olumsuz etkileniyor. Ama öyle yiyecekler var ki insanı mutlu ediyor, huzur veriyor. Çikolata mesela. Kalorili olmasına rağmen ruh sağlığına iyi geliyor. Günde küçük bir bitter çikolatayla mutlu olmak mümkün. Yağsız kırmızı et, kırmızı biber ve mısır ekmeği de mutluluk hormonunu harekete geçiriyor. İşte size mutlu olmak için yiyebileceğiniz gıdalar…

Hayatta kalmak için yiyeceklere ihtiyacımız var. Ancak yiyecekler sadece vücudumuzu değil, ruhumuzu da etkiliyor. Yaşadığınız hayal kırıklığı, kaygı, bunalım, aşırı öfke, çekingenlik gibi durumlarda iştahınız da olumsuz olarak etkileniyor. Howstuffworks.com isimli sitede yer alan habere göre, mutluluk ve huzur veren yiyeceklerin insan psikolojisine büyük yararı var.

Çikolata: Çikolata kalorili olmasına rağmen, ruhsal durumunuzu düzenlemeye yardımcı sayısız faydalı besin içeriyor. Çikolataya tadını veren şeker, serotonin seviyenizi artırmaya yardım ederken, yağ içeriği moralinizi yükseltecek endorfin salgılıyor. Kafeinin harekete geçirici etkisi ve yüksek antioksidan seviyesiyle çikolata ruh durumunu olumlu etkiliyor. Günde sadece 1-2 parça bitter çikolata yemelisiniz. Bitter çikolata, sütlü çikolatadan daha fazla kalp dostudur.

Sebzelerle ve patatesle et: Yağsız kırmızı et mükemmel bir triptofan ve protein kaynağıdır. Bunların ikisi de ruh haliniz için önemlidir. Fırına koymadan önce etin fazla yağını keserek ayırın ya da düşük ısıda pişirin. Domateslerle birlikte, birkaç serotonin yükseltici patates ve biraz vitaminli sebzeyle ağzınıza layık, doyurucu bir yemek hazırlayabilirsiniz.

Yer elması suflesi: Yer elması da serotonin üretimini artırıyor. İnsülin düzenlenmesinden sorumlu karotenoid (karotenli maddeler) içeren yer elması, şeker hastaları için oldukça yararlı. Yer elması ayrıca ruhsal sıkıntıyı azaltan, enerji seviyesini artıran ve tansiyonu düşüren potasyum maddesi içeriyor.

Kırmızıbiber ve mısır ekmeği: Yağsız et, yüksek oranda B6 vitamini ile triptofan içeriyor. Kırmızıbiberi ayrıca hindiyle de yiyebilirsiniz. Bunun yanında kuru fasulyenin tüm çeşitlerinin yanında kırmızıbiber iyi gider. Fasulye selenyum sindirimi ve magnezyum seviyesinin artırılması için süper bir yiyecektir. Magnezyum eksikliğinin depresyonla bağlantısı bulunuyor. Bu yemekleri tamamlayan ise mısır ekmeğidir. Gluten içeren ekmeğin endorfin üretimini harekete geçirdiği biliniyor.

Muz dilimleri: Dondurma ve muz olarak iki temel bileşen, B vitaminleri bakımından zengindir. B vitaminleri de etkili bir depresyon engelleyicisidir. Muz aynı zamanda yüksek oranda triptofan içeriyor. Bu aminoasit, vücuda niasin üretiminde yardım ediyor. Niasin serotonin sentezi içeriyor. Muz dilimli dondurma şeker ve yağ içeriği eklenince en büyük suçludur. Ancak, light ya da yağı azaltılmış ve az şekerli dondurmayla bunu dengeleyebilirsiniz.

Patates püresi ve hindi: Patates serotonin üretimini artırıyor. Karmaşık karbonhidratlar stresli zamanlarda sakinleşmeye yardım eder. Hindide depresyonu engelleyen ve iyi duygular hissetmenize yardımcı olan birçok besin bulunuyor. Çünkü hindi insanın uykusunu getiriyor. Daha fazla enerji sağlaması için hindiyi demir zengini ıspanakla ya da diğer yeşil yapraklı sebzelerle birlikte tüketebilirsiniz.

Spagetti ve köfteler: Yüksek oranda folik asit bulunan tam buğdaylı makarna, serotonin seviyesini artırmaya yardımcıdır. Köfteler ya da yağsız etle hazırlanan soslar ise büyük bir protein kaynağıdır. Bunun yanında ıspanak, brokoli ya da yeşil bir salata sunabilirsiniz. Bunların hepsi de insan psikolojisine iyi gelen gıdalardır.

Yağda pişmiş yumurta ve yulaf unu: Çalışmalar, sağlıklı ve dengeli bir kahvaltının tüm gün iyi bir ruh hali, artan enerji ve gelişmiş zeka becerisi sağladığını gösteriyor. Süt ürünlerinde bulunan B vitaminlerini düşünün. Yumurta, içerdiği önemli maddelerle hüküm sürüyor. Yulaf ununda bulunan folik asit güç verir, çünkü dopamin üretiyor. Tam buğdaylı tost ya da top kekler yüksek miktardaki folat içeriğiyle yiyebileceğiniz diğer tahıl seçeneğidir.

Somon balığı ve kahverengi pirinç: Uzmanlar, sayısız vitamin ve mineral kaynağı somon balığını çok faydalı görüyor. Bu nedenle haftada en az 2 ya da 3 porsiyon somon ya da diğer balıklardan yenmesini öneriyorlar. Bilim adamları, omega 3’lerin, ruh durumunu düzenleyen beyin sinyallerini yönetmekle sorumlu olduğunu söylüyor. Fakat, omega 3 yağ asitleri, vücut tarafından üretilemiyor. Bunu balık, yumurta ve morina balığının karaciğer yağından alabiliyoruz. Kahverengi pirinç, somon balığıyla servis edilen en iyi yiyecektir. Çünkü, bol miktarda selenyum içeriyor. Selenyum eksikliği, ruhsal durumu olumsuz etkiliyor.

Makarna ve peynir: Süt ve peynir, yüksek miktarda beyni etkileyen B vitamini içeriyor. Araştırmalar, B2, B6 ve B1 vitaminlerinin normal seviyesinin iyi bir ruhsal durum sağladığını gösteriyor. Makarnadaki karbonhidrat, serotonin ve endorfin seyivesini artırıyor. Uzmanlar, hamur işlerinden çoklu tahıl çeşitlerine kadar karbonhidratlı gıdaların ölçülü olarak tüketilmesini öneriyor.

Kaynak:
Zaman